Beni ırak diyarlarda arama, yanı başındayım.
Solmuş çiçeklerin kurumuş yaprakları gibi rüzgara savurma beni…
Aslında ben senin geleceğinin teminatıyım. Senin gücün beni var ederken, sana olan hasretin ile beslenmekteyim.
Çaresiz kaldığım anlarda, hep huzura varan benim.
Başkaldırılarım hoyratça kullandığım insani değerlerimde saklı, sen ise dünyama bir perdesin. Hatalarımla sana sarıldım, adım adım takibini yaptım. Miskinliğimin ortaya (((çıkması sakın olan kin senin için çabuk aşılır anlaşılmasın. ))) Sofi olmuşsam sadece sana…
Yüzümdeki güler yüzle aşılır sandığın şey adalete olan sevdamdandır.
Kainatı kuran güç, hakimiyetimin asıl sebebi, sevdam sende, yüreğim sende… Sen var olmaya sonsuz devam ederken ben bir MİSKALİ ZERRE…
Sen beni sevmeseydin, beni kendine âşık eder miydin?
Yaralı olan benim, yaralayan sen.
Seven de sevdiren de sen…
Bakma bana böyle, yol şaşırdım da seni buldum.
Çoğunluktan senin birliğine döndüm.
Ata oldun, Baba oldun, yar oldun ve YARADAN OLDUN.
Hiçbir güç, enerji ve aura bana verdiğin kulluk zinciri kadar güç veremedi.
Her zaman ayaklarımda ve boynumda takılı duran kulluk kelepçeleri kadar altından ve elmas ve Yakut ile süslü olmadı, olamadı.
Beni deli divane sanma!
Ben beni yendim.
Beni bana bırak, çünkü benim için bir başka beni yok ettim.
Bakma bana böyle…
Bakma ki ulaşılmaz halimi doyasıya yaşayabilmeliyim.
Bir solukta esarete giden yolun yolcusu kalayım.
Bakma ki kimse beni hor görmesin, ben bu şekilde horlanmayı şeref kaydettim